AUGUST LANDMESSER DURUŞU.....


Herkesin ayağa kalkıp, Hitler’i nazi selamı vererek selamladığı bir anda, nazi selamı vermeyi reddederek, ellerini kavuşturarak oturmaya devam eden o adamın adı; August Landmesser.
Fotoğraf, 1936 yılında bir savaş gemisinin donanmaya katılımı sırasında yapılan törende çekilmiş. August Landmesser o sırada Almanların yahudilerle evlenmesi kesinlikle yasak olmasına rağmen, bir yahudi ile evlendiği için Nazi Partisinden ihraç edilen 26 yaşında bir genç.
Bu ihraca rağmen August bu yasağa meydan okumaya devam etmiş ve bu evliliğinden iki kız çocuğu olmuş.
Nazi yasalarına ve bu uygulamaya olan tepkisini, Hitlerin bulunduğu bir törende, herkesin ayağa kalkarak, Nazi selamı verdiği bir anda oturmaya devam ederek ve kollarını bağlayarak göstermişti.
1936 yılında Nazi Partisinin ve Hitler’in gücü hatırlandığında, bu “duruş“un anlamı daha  da net anlaşılacaktır.
Bu ‘duruş’un bedelini August ve eşi tutuklanarak öderler. 1938 yılında “Alman ırkını kirletmek” suçundan mahkum edilir ve çalışma kamplarına yollanırlar. August 1941′de serbest bırakılır ve cepheye yollanır, sonra da kendisinden bir daha haber alınamaz. Eşi ise 1942 yılında çalışma kampında ölür.
Geriye, Nazi uygulamalarını, Nazilerin en güçlü olduğu bir dönemde Hitler’i selamlamayı reddederek gösteren yukarıdaki fotoğraf kalır.
Bu fotoğrafı, bugün Gazeteciler ve Yazarlar vakfı’nın Fethullah Gülen’in 28 Şubat’taki duruşuna yönelik yaptığı açıklama sonrasında hatırladım.
28 Şubat’tan 15 yıl sonra o dönemin  mağdurları ve mağrurları yer değiştirdi.
O dönemde mağdur edilmeyen, ezilmeyen ne müslüman ne de camia kalmıştı ama dönemin kudretlilerine “aman bana dokunmayın da kime dokunursanız dokunun” minvalli övgüler, ödüller ve taltiflerde bulunan da olmamıştı. İsteyen o dönemlerde rahmetli Esat Coşan ve M.Raşit Erol (Menzil), Mahmut Ustaosmanoğlu, Mustafa İslamoğlu ve diğer cemaatler ve önderleri nerede durmuş, neler söylemiş, neler söylememiş hatırlayabilir.
15 yıl önce, dönemin kudretlilerine hitaben yazılan mektuplardan, dönemin kudretlilerini “söz sultanı olarak takdim edip, taltif ederek selamlamak ortada dururken, bunlar hiç söylenmemiş, yaşanmamış gibi neredeyse bir “August Landmesser duruşu” devşirmeye matuf açıklamaların altı maalesef boş kalıyor.
Aslında Fethulah Gülen’in  sırtında taşıdığı yumurta küfesinin selameti için, benzer olaylar karşısında her defasında “bizim çocuklar yapmadı” şeklinde özetlenebilecek söylem ve tavırlarının bir hareket metodu olduğu cesaretle söylenebilse, Fethullah Gülen’in neredeyse her söylem ve tavrı sonrasında sevenlerince tevil edilmesi için uğraş verilmesine gerek kalmazdı.
28 Şubat’taki söylem ve davranışları için yıllar sonra acaba böyle söylemem gerekir miydi?” diye sorgulama yapan birinin ardından,  o döneme ait tüm konuşmalar ve yazılar, yaşananlar arşivlerde ve canlı şahitlerin zihinlerinde mevcut iken hala bu tür tevile matuf açıklamalar yapmak anlamsız kalıyor.
Hele ki, “August Landmesser’in duruşu” sadece tek bir kare fotoğrafa sığmışken.

Yorumlar